Kimi zaman gizlenmek isteriz. Saklamak cazip gelir düşüncelerimizi, aklımızdan geçenleri, söylemek isteyip de söyleyemediklerimizi… Ağzımız susarken gözlerimiz bağırır kimi zaman ama yok; iletişime kapatmışızdır kendimizi bir şekilde. Ve fakat işin ilginç olan kısmı şu ki dilimizin söyleyemediğini, beden dilimiz açık edebiliyor çoğu zaman. İnkâr da edemiyoruz çünkü artık vücut sırlarımız da ifşa edildi. Gözlere bakmaya korkar olduk kendimizi ele vereceğiz diye. Elbette vücut dili sadece gizlemek istediğimiz duyguların ifşasından ibaret bir durum değil. Temelinde çok daha derin anlamlar yatıyor. Diyeceğimiz o ki bilerek veya bilmeyerek yaptığımız birkaç vücut dili hareket, bizi fazlasıyla ele veriyor.
Vücut dili ne demek?
Vücut dili nedir kısaca anlatalım. Vücut dili vücudun duruşundan, mimiklerinden ya da göz hareketlerinden oluşan ve tüm bu oluşumları zihinsel ve fiziksel faaliyetlerle destekleyen bir iletişim şeklidir. Sözel olmayan bu iletişim şekli, aslında kişinin kendisini ifade ederken büründüğü karakteristik özelliği de olabilir. İletişim sırasında sadece sözlerimiz ile değil vücut dilimiz ile de konuşuyoruz bir anlamda. Vücut dilini etkili bir şekilde kullanan insanlar aynı zamanda iletişim becerileri bakımından da yetenekli oluyorlar hiç fark ettiniz mi? Elbette kastımız vücut dilini kullanmak adına savrulan eller, kollar değil ki zaten doğal olmayan kendini hemen belli ediyor. Vücut dili anlamını açıkladıktan sonra yazımızın en başında “kendimizi ele veren” ifadesi ile giriş yaptığımız beden dili çeşitlerine, beden dili kurallarına kısaca beden dilinin özelliklerine değinelim şimdi.
Beden dili kuralları nelerdir?
Beden dili kurallarında ilk dikkat edilmesi gerekenleri birkaç maddede özetleyelim.
Beden dili örnekleri
Beden dili tablosu da diyebiliriz buna. Önemli detay, abartıdan kaçmak. Sadece etkili iletişim olacağını düşündüğünüz için abartılı el ve kol hareketlerinden ya da yüksek sesle kendinizi ifade etmeye çalışmaktan kaçmak ilk kural diyebiliriz. Peki nedir bu beden dili örnekleri gelin birlikte göz atalım.
1- Bezgin, mutsuz bir duruş
Omuzlarımızın aşağı doğru olması, güvensiz ve bezgin bir duruş karşı tarafta sıkıldığınız algısı yaratmaya yetecektir. Eğer birini dinlemek istemiyorsanız omuzlarınızı düşürerek sıkıldığınızı belli etmiş olursunuz ama isteyerek ama istemeyerek.
2- Abartılı el ve kol hareketleri
Abartılı el ve kol hareketleri, karşı tarafa gerçekleri tüm çıplaklığı ile yansıtmadığınızı işaret ediyor olabilir. Çok konuşan çok yalan söyler gibi bir cümle vardır kulağımızda yer eden. Abartılı hareketleri direkt yalan olarak tasvir edemesek de var olan şeylerin biraz süslendiği anlamına geldiğini söylesek yanılmış olmayız. Sadeliğin her zaman alkışı aldığını unutmamak lazım.
3- Konuşurken saate bakmak
Biraz sıkıldık mı? Evet. Bir an önce karşımızdaki cümlesini bitirsin mi istiyoruz? Kesinlikle evet. Biri konuşurken saate bakmak karşı tarafta direkt sıkılma algısı yaratıyor. Siz masum bir şekilde gerçekten saatin kaç olduğunu merak ettiğiniz için bakmış olabilirsiniz ama vücut dili işte, başka anlamlara da gebe.
4- Gözleri kaçırmak
Bu maddeyi hemen hemen hepimiz biliyoruzdur. Konuşurken gözleri kaçırmak, göz temasından kaçınmak karşı tarafta “acaba yalan mı söylüyor” algısı yaratabilir. Çünkü vücut dili denince ilk akla gelen mesajlardan biridir göz kaçırmak. Tabi bu direkt yalan söylendiği anlamına gelmez, aynı zamanda sizin utangaç biri olduğunuzu da işaret edebilir. Bir tarafta saklanan bir şeyler, bir tarafta utangaçlık. Bu işler hiç kolay değil.
5- Kolları çapraz yapmak
İletişimi kesmenin, karşınızdakini artık dinlemiyor olduğunuzun bir göstergesi olabilir kolları çapraz yapmak. Kollar genelde iletişimi kesmek istediğinizi ya da karşıdan alacağınız duygu ve düşüncelere kapalı olduğunu işaret ediyor olabilir.
Bazen düşüncelerimizi olduğu gibi karşı tarafa aktarmaya çekinebiliriz ya da paylaşmak istemeyebiliriz. Vücut dilimiz girer bu noktada devreye ve yapacağımız birkaç hareket, düşüncelerimizi hemen ele verir. İletişimde vücut dilinin önemi başlıklı onca yazılın varlığı da bizi bu konunun önemine itiyor…