Korona virüs pandemisinden sonra hayatımızda ne değişti diye soracak olursak onlarca yanıt sıralayabiliriz. Öncelikli olarak sağlığımızın önemini “deneyimleyerek” anladık. Entübe, bulaş olma, filyasyon ve benzeri gibi onlarca kelime cümlelerimizin öznesi oldu. Eskiden beri her zaman “sağlık olsun” diye kurduğumuz cümleler, bu sene tam anlamıyla mana buldu çünkü gördük ki sağlık yoksa hiçbir şey yok. Kimimiz evden çalışarak korona virüsten korunmaya çalıştık kimimiz maske, hijyen ve sosyal mesafe kurallarına fazlasıyla uydu. Sokakta elimizde dezenfektanla dolaşırken, hiçbir yere tutunmamak ya da değmemek için olağanüstü bir çaba sarf ettik. Her ne kadar korona virüs aşısı ülkemize gelmiş olsa da yine de maske ve hijyen tedbirini elbette elden bırakmıyoruz. Korona virüs aşısı hakkında onlarca bilgi var, farklı uzmanlar görüşlerini bildiriyor. Ancak bu konuda net bir bilgiyi ancak deneyimleyerek öğrenebileceğiz. Bazı uzmanlara göre korona virüsün varlığı önümüzdeki birkaç yılda da sürmeye devam edecek. Ancak alınan tedbirlerin yanı sıra artık bilinçlenmiş bireyler olduğumuz için bu konuda bizler de yaşayarak büyük tecrübeler kazandık. Daha önceleri bilmediğimiz ve hatta farkında bile olmadığımız kuralları ve alışkanlıkları hayatımızın parçası haline getirdik.
Görünen o ki korona virüs pandemisi bir gün bittiğinde de bu alışkanlıklar uzun süre devam edecek. Maskesiz olarak dışarıya ilk çıkacağımız günü düşünmek şuan için zor olsa da umudumuzu yitirmeden ve moralimizi yüksek tutarak salgınla mücadeleye devam ediyoruz, etmeliyiz. Umudumuzu, psikolojimizi korumak en az sağlığımız kadar önemli. Çünkü korona virüs günlük vaka sayısı uzunca bir süre artış gösterdi ve hepimizin moralleri doğal olarak bozuldu. Ancak gerek alınan tedbirler, gerek vatandaş olarak sorumluluğumuzu yerine getirmemiz ve gerek korona virüs aşısı sayesinde vakalar düşmeye devam ediyor. Vakalar düştükçe moralimiz de yükseliyor. Sağlam bir bağışıklık sistemi için moral çok önemli. Korona virüs, hastalık, sağlık dedik aslında bugün yazı konumuz tüm bunları alakadar eden bir durum. Sağlığımızın, her zamankinden daha da önemli olduğu şu pandemi sürecinde aldığımız sigorta destekleri oldukça mühim zira hastalanmak başlı başına bir sorunken bunun bir de ödeme gerçeği var. Bugün konumuz tamamlayıcı sağlık sigortası olarak bilinen ve hepimize çeşitli imkânlar sunan bir sigorta çeşidi. Dilerseniz önce tamamlayıcı sağlık sigortası ne demek kısaca değinerek başlayalım yazımıza.
Tamamlayıcı sağlık sigortası nedir, kısaca…
Yazımızın başında da söylediğimiz gibi bu hayatta sahip olduğumuz en büyük zenginliğimiz sağlığımız. Kaybedince değerini anlıyoruz anlamasına ama mühim olan kaybetmeden de değer bilmek. Sağlığımız bozulduğu zaman tedavi süreci başlı başına stresli bir durumken bir de beraberinde gelen ödemeler ve kabarık hastane faturaları canımızı şüphesiz sıkıyor. Sağlığımızın kurtulması ve iyi olmak öncelikli isteğimiz ancak öte yandan faturaların cep yakmaması da önemli elbette. İşte bu noktada devreye tamamlayıcı sağlık sigortası giriyor. Öncelikle tamamlayıcı sağlık sigortası ne demek kısaca bahsedelim. Tamamlayıcı sağlık sigortası, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından kapsama alınmayan ya da kapsama alınsa bile belirli bir ücret limitini aşan tedavi masraflarını karşılar. Bu sayede kişiler tedavi olurken aynı zamanda kaliteli hizmet de alırlar. SGK’lı kişiler, tamamlayıcı sağlık sigortası sayesinde daha kapsamlı ve uygun fiyatlarla tedavilerini alabilirler ya da tedavilerine devam edebilirler. Tamamlayıcı sağlık sigortasının amacı, kişilerin tedavilerini konforlu bir şekilde almalarının yanı sıra bütçeyi açan ek masraflarla karşılaşmasını önlemektir. Tamamlayıcı sağlık sigortasından yararlanmak için önce SGK ile anlaşması olan hastanelerde tedavi olunması gerekir. Yani tamamlayıcı sağlık sigortasının şartı, tedavi görülecek hastanenin SGK ile anlaşmalı olmasıdır. Diğer bir deyişle tamamlayıcı sağlık sigortası tüm hastanelerde geçerli midir sorusunun yanıtı hayır olarak verilir; yalnızca SGK ile anlaşması olan hastanelerde tamamlayıcı sağlık sigortası geçerlidir. Tamamlayıcı sağlık sigortası aynı zamanda “devlet destekli sağlık sigortası” olarak da bilinir. Yani devlet destekli sağlık sigortası nedir sorusunun yanıtı da tamamlayıcı sağlık sigortasıdır. Tamamlayıcı sağlık sigortası, kişiye ayakta tedavi imkânını sağlamasının yanı sıra yatarak tedavi olanağı da sağlar. Yani tamamlayıcı sağlık sigortası yalnızca ayaktaki hastalar için değil yatarak tedavi görmesi gereken hastalar için de geçerlidir.
Tamamlayıcı sağlık sigortasını kimler satın alabilir?
Tamamlayıcı sağlık sigortasından yararlanabilmek için kişinin SGK’lı olması şartı vardır. Yanı sıra bir de yaş sınırı vardır. Tamamlayıcı sağlık sigortası 60 yaşın altında yapılır. Eğer hasta 60 yaşını geçince tamamlayıcı sağlık sigortasından yararlanmak istiyorsa bu durumda farklı imkânlar doğar. Bunun için 55 yaşında ya da daha önceki yaşlarda sigorta poliçesinin başlatılması ve kişi 60 yaşına gelene kadar poliçenin devam etmesi gerekir. 60 yaşına kadar sigorta poliçesi devam ederse, kişi 60 yaşından sonra da tamamlayıcı sağlık sigortasından yararlanabilir.
Tamamlayıcı sağlık sigortası avantajları nelerdir?
Tamamlayıcı sağlık sigortasının pek çok avantajı bulunur. Öncelikli olarak uygun fiyatlı olması bakımından tercih sebebidir. Uygun fiyata, yüksek kalitede sağlık hizmeti almak mümkündür. Tamamlayıcı sağlık sigortası olarak kişiler ani gelişen ya da süregelen sağlık sorunlarında ekstra ortaya çıkan masrafları ödemek zorunda kalmazlar çünkü adı üstünde tamamlayıcı sağlık sigortaları vardır ve eksik olan kısımlar tamamlayıcı sağlık sigortası tarafından karşılanır. Tedavi süresinde en büyük sıkıntılardan biri hesapta olmayan ve faturaya yansıyan masraflardır. Tamamlayıcı sağlık sigortası bu tarz beklenmedik gelişmelerin çözümlenmesine olanak sağlar. Tamamlayıcı sağlık sigortasından yararlanan bir kişi aynı zamanda bir işveren ise bu noktada gelir vergisi indiriminden de faydalanması söz konusu olabilir. Tamamlayıcı sağlık sigortasının en önemi avantajlarından biri özel sigorta yaptıracak durumu olmayan kişilerin, sağlık hizmetinden maksimum seviyede yararlanabilme olanağıdır. Özellikle ciddi sağlık sorunlarda, maddi bakımdan önemli bir destek sağlar.
Tamamlayıcı sağlık sigortası neleri kapsar?
Tamamlayıcı sağlık sigortası yukarıda da sözünü ettiğimiz gibi yalnızca ayakta tedavi ihtiyacı olan hastayı kapsamakla kalmaz aynı zamanda yatarak tedavi görmesi gereken hastaları da kapsar. Tamamlayıcı sağlık sigortasının başlangıcından itibaren meydana gelen sağlık sorunlarda sigorta geçerlidir. Bu noktada doktor raporu gereklidir. Sigortalı hastanın acil sağlık durum giderleri ve tedavi süresince olan masrafları sigorta kapsamında ödenir. Aynı durum ayakta tedavi görmesi gereken hastalar için de geçerlidir. Yine tamamlayıcı sağlık sigortasının başlangıcından itibaren olan süreçte gelişen herhangi bir hastalık durumunda muayene, tahlil ya da fizik tedavi gibi masraflar sigorta kapsamına girer. Tamamlayıcı sağlık sigortasından faydalanabilmek için genel sağlık sigortasının aktif olması gerekir yani kişi sigortalı olmalıdır. SGK ile anlaşması olmayan sağlık kuruluşlarında tamamlayıcı sigorta poliçesi geçerli değildir.
Yazımızın finalinde tamamlayıcı sağlık sigortası fiyatlarından bahsedelim. Aslında tamamlayıcı sağlık sigortası fiyatı için net bir bilgi vermek doğru olmaz çünkü bu sigorta özel sağlık sigortası çeşitlerinden biridir. Bu nedenle sigorta şirketlerinin teminatlarına, limitlerine ve ek hizmetlerine bağlı olarak fiyatlar da değişecektir. Tamamlayıcı sağlık sigortasının kapsamı ya da fiyatı gibi detayları tercih edeceğiniz sigorta şirketinden detaylıca öğrenebilirsiniz. Tamamlayıcı sağlık sigortası mı, özel sağlık sigortası mı sorusunun yanıt da tercihe göre değişecektir. Mevcut durumunuza bağlı olarak sizin için en uygun olan seçimi yapabilirsiniz. Bu durum tamamen kişiye özeldir başka bir deyişle; kimisi için özel sağlık sigortası daha avantajlıyken başkası için tamamlayıcı sağlık sigortası daha avantajlıdır. Bunun kararını da verecek olan yine sizsiniz. Koşullar ve şartlar ne olursa olsun gitti mi yerine gelmeyen tek şey sağlık. Bu nedenle korona virüs pandemisi ile boğuştuğumuz şu günlerde sağlığımıza her şeyden daha çok dikkat etmemiz gerekir. Çünkü kendimiz için alacağımız her tedbir aynı zamanda bir başkasının hayatına da etki edecektir. Sosyal mesafeye, hijyene, maskeye ve uzmanların önerilerine ne kadar özen gösterirsek yalnızca kendimizi korumakla kalmaz pek çok insanın da sağlığını korumuş oluruz. Yaşadığımız pandemi yalnızca kendimize karşı değil çevremize karşı da sorumluluğumuzdur, bunu unutmamak gerekir.