Çalışan için en zorlu ve psikolojik etkileri olan süreçlerden biridir. Aslında eminsinizdir çok daha fazlasını hak ettiğinize, performansınıza, çalışma prensiplerinize, iş disiplininize, kurum kültürüne uyumunuzu, ekip çalışmasına yatkınlığınıza vs. Ancak konu maaşa zam istemeye gelince ne kadar kendimize güvensek de istemeden bir gerilim oluyor. Neticede karşınızda üstünüz var ve dahası konu çok hassas; para. Şu bir gerçek ki ülkece hatta dünyaca zor bir döngüden geçiyoruz. Korona virüs ile mücadelemizde neredeyse birkaç ay sonra 1 seneyi bulacağız. Bu süreçte sosyal mesafe, maske, hijyen, 14 gün kuralı ve benzeri gibi kelimeleri içeren yüzlerce cümle kurduk. Kimi zaman evlerimizden home Office çalıştık kimi zaman hibrit çalışma modeliyle yarı ev yarı ofis bir çalışma düzeni oturttuk. Çoğu iş yeri ne yazık ki kepenk kapatırken, birçoğu da virüsün yarattığı kriz ile mücadele etti ve hala de etmeye devam ediyor. İşten çıkarma yasağı olduğu için çalışanlarını ücretsiz izne çıkarmak durumunda olan yüzlerce şirket var. Devletin sağladığı kaynaklarla bir şekilde çarkı döndürmeye çalışan da bir o kadar fazla. Evet, bu durumda maaş zammı istemek her zamankinden çok daha zor olabilir. Şartlar böyleyken pek çok firmanın da maaş zammına yanaşmaması muhtemel ancak bunun da bir yasal hak olduğunu unutmamak lazım. Elbette herkes elinden gelen anlayışı gösteriyor bu süreçte; kimi zaman geç yatan maaşları tolere ederken kimi zaman iş yükünün artmasını kotarabiliyor çalışanlar. Hal böyle olunca kanunu haklardan biri olan maaş zammı da gündemde yerini bir hayli koruyor. Bugün konumuz maaş zammı ve maaş zammını isterken dikkat edilmesi gerekenler. Önce maaş zammı ne zaman yapılır sorusunun yanıtı ile başlayalım.
Maaş zammı ne zaman yapılır?
Maaş zammı emeklilere ve memurlara senede bir kez uygulanır. Özel sektörde ise durum değişebilir. Örneğin işveren ile yapılan görüşme neticesinde, yöneticinin inisiyatifine bağlı olarak performans iyiyse 6 ayda bir de zam yapılabilir. Özel sektörde zam ne zaman yapılır sorusunun yanıtı kurumun maaş politikasına bağlı olarak değişiklik gösterecektir. Maaş zamları, yapmış olduğunuz iş ve göstermiş olduğunuz performansın bir ödülüdür. Bu nedenle pozisyon ne olursa olsun emek emektir ve her emeğin mutlaka bir karşılığı olmalıdır. Bu ödüle aynı zamanda “maaş iyileştirme zammı” da denebilir. Neticede performans yüksekse mutlaka bir iyileştirme beklentisi içine girilir doğal olarak. İşin ilginç yanı şu… Bazı durumlarda yeni bir işe başlamak mı yoksa mevcut işte maaş pazarlığı yapmak mı daha mantıklı belli olmayabiliyor. Korona virüs pandemisi nedeniyle iş bulmak eskisinden daha zor çünkü şirketlerin bütçesi ortada. Maaş pazarlığı yapmaktan rahatsız olabilirsiniz hatta para konusunu konuşmak bile sizi irrite edebilir ancak şunu unutmamak gerekir ki siz bir emek harcıyorsunuz ve karşılığını istemek de en doğal hakkınız. Şimdi gelelim bu isteme mevzusuna. Evet, maaş zammı istemek çok da kolay bir şey olmayabilir. Maaşına zam isterken sıkılan, utanan ya da söze nasıl başlayacağını bilmeyenlerdenseniz şimdi size birkaç tüyo vereceğiz. Maaşınıza zam isterken takınacağınız üslup, sizi önce kalitenizi belli edecektir ve ardından istediğiniz gerçekleşmesine olanak sağlayacaktır. Unutmayın ki doğru bir üslup her kapıyı açacaktır. Şimdi gelelim işin detaylarına… Zam isterken nelere dikkat etmek gerekir sorusunun yanıtı aşağıdadır.
Eğer aklınızda maaş konuşması yapmak geçiyorsa önce kafanızdaki her şeyi bir süzgeçten geçirin ve bir nevi temize çekin. Görüşmede kullanacağınız cümleleri önceden tasarlayın. Konuşmanın gidişatı belki size o cümleleri kurmaya imkân sağlamaz ancak siz yine de her ihtimale karşı hazırlıklı olun. Maaşınıza zam istemeden önce işyerinizin kurumsallığını ve maaş politikasını dikkatlice öğrenin. Kurumsal iş yerlerinde maaş zammı politikası vardır ve belirli dönemlerde yapılan performans değerlendirmesi neticesinde belli olur. Eğer kurumsal olmayan bir yerde çalışıyorsanız bu noktada yöneticinizi gözlemlemeniz gerekir. Çok yoğun ya da sıkıntılıysa zam için uygun bir anı kollayın. Örneğin önemli bir başarıya imza attıysanız, başarınızın somut bir göstergesi bu maaş konuşması sırasında size eşlik edebilir. Şimdi gelin madde madde nelere dikkat etmeniz gerektiğinden bahsedelim.
Maaş zammı isterken önce kendi değerinizi bilerek söze girin. Tecrübeniz, konumunuz bu noktada en büyük silahınız. Çekingen, ne istediğini bilmeyen ve utangaç bir üslup yerine kendi konumunun, değerinin ve şirketteki öneminin farkında olan “kendinden emin” bir duruş sergileyin. Unutmayın ki en etkileyici tavır, kendinden emin bir duruştur.
Bu şu demek… Zam konuşması yaparken maaşınıza istediğiniz iyileştirmeleri büyük rakamlar yerine ara rakamlardan seçin. Örneğin 5.500 yerine 5700 deyin. Vereceğiniz bu küsuratlı rakamlar, çalışmanın da bir göstergesi niteliğindedir. Maaşınızın iki katını “iyileştirme” adı altına isteyemezsiniz ki bunun adı iyileştirme değil başlı başına yeniden maaş görüşmesi olur zaten. Artış talebinizi mantıklı sınırlar dahilinde tutmanızda yarar var. Böylece rakamlar göz yormayacaktır.
Maaş zammı ya da maaş iyileştirmesi için elbette özelinizi ortaya dökmeniz gerekmiyor. Bu sizin en doğal hakkınız. Ancak bazı durumlarda talebi biraz kişiselleştirmekte yarar olabilir. Örneğin aileye yeni katılacak bir üye, evde çalışan birinin işten çıkarılması ve benzeri gibi nedenlerden bahsedebilirsiniz. Talebinizi kişiselleştirmenin bir diğer yolu da kendinizi anlatmaktır. Bu şu demek. Kendinizin diğer çalışanlardan farkını izah edin. Örneğin herkesten erken geliyorsanız, hafta sonu gözetmeksizin her zaman çalışıyorsanız, mesainin bitmesi değil işin bitmesinin önemini biliyorsanız ve tüm bunları sistematik bir biçimde uyguluyorsanız bunlar sizi diğerlerinden ayıran özellikler olabilir. Diğer çalışma arkadaşlarınızı kötülemeden, kendinizi parlatabilirsiniz. Şu da bir gerçek ki profesyonel hayatta gizli kahramanlık pek alkışı almayabilir; bazı yöneticilere çalıştığınızı göstermeniz gerekebilir.
Elbette kötü senaryoları da unutmamak lazım. Hiç kimse zam talebinin ardından net ve sert bir “hayır” yanıtını almak istemez elbette. Yöneticinize farklı alternatiflerle gidebilirsiniz. Somut bir örnekle anlatalım. Zam istediniz ve şirket bütçesi gereği talebini reddedildi. O zaman daha küçük bir şey isteme hakkınız olabilir. Örneğin haftanın bir günü evden çalışmayı talep edebilirsiniz. Yöneticiniz maaş zammı gibi büyük bir talebe hayır dedikten sonra ondan daha küçük taleplere sıcak bakabilir. Bu nedenle siz zam olmaması ihtimaline karşı bir b planı oluşturabilirsiniz.
Evet, bu kimimiz için hiç kolay olmayabilir. Hatta yukarıda da sözünü etmiştik. Ancak e-posta yoluyla zam istemek, yüz yüze zam istemeye oranla çok daha az bir etki oluşturabilir. Yüz yüze, mimiklerle, kendinden emin bir tavırla bu konuşmayı yapmak karşı tarafta daha olumlu bir etki oluşturabilir.
Bunu kimse sevmez. Eğer maaşıma zam yapmazsanız ben de bu işyerinden çekip giderim tadında bir tavır sergilemeniz şüphesiz ki sizin menfaatinize olmayacaktır. Şunu unutmamak gerekir ki her çalışan için işyeri, her işyeri için de yeni bir çalışan bulunur. Kimse kimsenin son tercihi değildir. Profesyonel hayatta kimse vazgeçilmez değildir. Bu nedenle tehditkâr bir tavırdan kaçının. Daima pozitif olmaya ve gerginliğinizi belli etmemeye çalışın. Çalıştığınız şirkete olan bağlılığınızdan, işinizi ne kadar sevdiğinizden ya da ekibin bir parçası olmaktan ne kadar mutlu olduğunuzdan bahsedebilirsiniz. Çalışma hayatında yapacağımız onlarca konuşmadan sadece biri maaş zammıdır. Ancak yapılan konuşmanın içeriği ne olursa olsun takınılan tavır, daima sizin kalitenizi gösterecektir. Bir şirketten ayrılmaya dahi karar verseniz, giderken kendi çizginizi bozmadan gitmelisiniz çünkü kariyer yolculuğu uzun bir serüvendir ve bu serüvende birçok insanla yeniden karşılaşma olasılığınız vardır. Bu nedenle sebebi ne olursa olsun saygın bir duruş sizi daima yükseklere çıkaracaktır.