Korona virüs pandemisini yaşadığımız şu günlerde iş konusunda da bir hayli ilginç dönemler geçiriyoruz. Korona virüs salgını ilk çıktığında tedbir olarak evlerden çalışma düzenine geçildi. Sonra normalleşme süreciyle birlikte bazı firmalar ofis için çalışmaya başladı. Vakaların yeniden yükselmesiyle evden çalışma yeniden gündeme geldi ve bazı firmalarda hibrit çalışma sistemi yürürlüğe kondu. Hibrit çalışma sistemine göre çalışanların bir kısmı belirlenen günlerde, diğer kısmı geri kalan günlerde çalışıyor. Her ne kadar korona virüsün etkilerini iş hayatında minimuma düşürmek istesek de ne yazık ki bazı iş yerleri bu durumda fazlaca etkilendi ve kapanmak zorunda kaldı. Kapanmayan iş yerlerinde çalışmalar sürüyor olsa da bu sefer de korkular girdi devreye. Korona virüse yakalanma korkusu özellikle uzak mesafede çalışan ve toplu taşıma ile ulaşım sağlayan çalışanların en büyük korkusu haline geldi. Bu korku beraberinde işten ayrılmaları ya da zorunlu istifaları da getirdi şüphesiz. Bunca zamandır çalışılan yerden korona virüs salgının yarattığı tedirginlik hissiyle ayrılmak şüphesiz zor. Diğer pencereden baktığımızda korona virüsten bağımsız olarak iş akdini sonlandırmak isteyen çalışanlar da var kuşkusuz. İş yerinden memnun olmayan, yaptığı işi yeterli görmeyen, ücretini beğenmeyen ya da başka bir iş yerine transfer olacak kişiler istifa ederken birtakım prosedürlere tabii oluyorlar. Konu çalışanın kendi istifası olunca akla ilk gelen kavramlardan biri kıdem ve kıdem tazminatı. Kıdem tazminatı nedir kısaca bahsedelim. İşveren tarafından iş akdi feshedilen kişilere ödenen tazminata kıdem tazminatı adı verilir. Kıdem tazminatı, çalışan kişinin hizmet süresi boyunca verdiği emeğin karşılığı almasına imkân sağlayan bir ödemedir. İş Kanunu’na göre bir kişinin kıdem tazminatı alması için o iş yerinde en az 1 yıl çalışması şarttır. 1 yılı dolduran ve işveren tarafından iş akdi sonlandırılan çalışanlara kıdem tazminatı verilir. Kıdem tazminatı kişiyi koruma altına alır ve olası durumlar karşısında yaşanabilecek mağduriyeti önlemeye yarar. Şirket tarafından “haklı olmayan” sebeplerle işte çıkarılan ve o iş yerinde en az 1 senedir çalışan herkes kıdem tazminatından yararlanabilir. Kıdem tazminatı yukarıda da sözünü ettiğimiz gibi 1 yılı dolduran ve işveren tarafından iş akdi sonlandırılan çalışanlara verilir. Eğer kişi kendi istifa ederse kıdem tazminatı hakkı olmayacaktır. Kıdem tazminatı nedir? Kıdem tazminatı alma şartları nelerdir? Kıdem tazminatını kimler alabilir? Bu soruların yanıtlarını derlediğimiz blog yazımızı mutlaka okumanızı öneririz. Yazının detaylarını okumak için TIKLAYIN.
Bugün ise konumuz yine kıdem tazminatı ile alakalı ancak bir farkla; kendi isteği ile ayrılan kişi kıdem tazminatı alabilir mi? İşte bu soru her zaman merak edilen konulardan biri olmuştur. Şimdi gelin yanıtlarını aşağıda detaylandıralım.
İstifa eden işçi kıdem tazminatı alabilir mi?
Aslında bu sorunun net bir cevabı vardır. Çalışan kendi isteği ve arzusu ile istifa ediyorsa kıdem tazminatı alma hakkı bulunmaz. Ancak bazı noktalarda durum biraz esnektir. Kendi isteği ile işten ayrılan işçi normal şartlarda kıdem tazminatı alamaz ancak işte ayrılma gerekçesi eğer haklı bir gerekçe ise bu durumda kanunlar dahilinde kıdem tazminatı hakkı doğabilir. Kanunlara göre istifa eden kişi kıdem tazminatı almadığı gibi eğer şirkete vaktinde bilgi vermemişse tazminat bile ödemek zorunda kalabilir. İş Kanunu’na göre yöneticiye işten ayrılacağına dair herhangi bir yazılı bildirimde bulunmayan çalışan ihbar tazminatı ödemek zorunda kalabilir. Bu nedenle işten ayrılma sürecinde öncelikli olarak yazılı bir bildiri gereklidir. Aksi takdirde kıdem tazminatı alamadığınız gibi üzerine bir de ihbar tazminatı ödemek durumunda kalmanız kaçınılmazdır. Yukarıda sözünü ettiğimiz gibi bazı durumlarda istifa etseniz bile kıdem tazminatı alma hakkınız olabilir. Bu noktada bazı şartlar gereklidir. Örneğin iş yerinde yoğun çalışma koşullarından dolayı bir sağlık problemi yaşıyorsanız ve bunu teyit ettirirseniz bu durumda kıdem tazminatı alma hakkını doğabilir. İş kazası, meslek hastalığı gibi nedenler tazminat için yeterli olabilir. İş yerinde en sık karşılaşılan sorunlardan biri mobbing’dir. Yani bir anlamda yöneticinizin sizi istifaya zorlaması ya da üzerinizde baskı kurarak sizi yıldırması. Bu gibi durumlarda da tazminat hakkı doğabilir ancak bu durumu yazılı olarak belgelemeniz gerekir.
Alınan ücret, iş sözleşmesine uygun olmayan şekillerde ve eksik ödeniyorsa bu da bir hak meselesidir. Ücretin düzenli ödenmemesinden sebep bir istifa söz konusu ise bu durumda kıdem tazminatı alma hakkınız doğabilir. SSK primlerinizin ödenmemesi de bir tazminat nedenidir. Resmi ve dini bayramlarda zorla çalıştırmak ve bu çalışmanın karşılığında ücret almamak kıdem tazminatı hakkını doğurabilir. Eğer istifa eden işçi iş sözleşmesini haklı sebeplerle feshediyorsa alması muhtemel tazminat hakları şunlar olabilir; kıdem tazminatı, fazla mesai, ulusal bayram ya da resmi tatillerdeki çalışmalar, kullanılmayan yıllık izinler, ödenmeyen ücretlere ilişkin alacaklar. Ancak eğer istifa eden işçi iş sözleşmesini haklı sebeple feshetmemiş ise bu durumda kıdem tazminatı hakkı olamaz. Askerlik sebebiyle işten ayrılma, emeklilik sebebiyle işten ayrılma, evlenen kadınların resmi nikâh tarihinden itibaren bir yıl içerisinde işten ayrılması ya da sağlık nedeniyle yapılan istifalarda kıdem tazminatı hakkı doğacaktır. Son olarak şunu da belirtmek gerekir ki kendi isteği ile işten ayrılan çalışanların kıdem tazminatına hak kazanabilmesi için aynı iş yerinde en az 1 yıl süreyle görev yapmış olması gerekir.