Doğarak başlayan bir koşturmaca bizimki; önce bir emekleme safhasından geçiyoruz. Onu “düşe kalka” büyümek takip ediyor. Sonra kocaman kocaman binalarda, boyumuzdan büyük sınavlarla sınanıyoruz. Bitmiyor mu, bitiyor. Tamam, sıradaki? İş, meslek seçimleri. Önce düşünüyoruz epeyce; diploma mesleğimizi mi yapalım, hayallerimizin peşinden mi koşalım? Bunu uzunca bir süre düşündükten sonra “para kazanma” güdüsünün peşinden gidiyoruz. Şansımız varsa sevdiğimiz işi yapıyor ve hobisinden para kazanan şanslı kesimden oluyoruz. Şansımız yoksa da bir sürüye katılıyor ve gün kurtarıyoruz. İşte kariyer savaşlar tam olarak da bu noktada başlıyor. Artık okuldaki kalem silgi alışverişi yerini e-mail, dosya transferine bırakıyor ve gerçek dünya ile karşılaşıyoruz. Peki bu dilimizden düşmeyen, iş görüşmelerinde “kariyer hedefiniz nedir?” sorusu ile harmanlanan kariyer kelimesinin tanımı nedir şimdi gelin bunu inceleyelim.
Kariyer tanımı nedir?
Önce terim anlamına bakalım sonra kariyer nedir kısaca tanımlayalım. Kariyer kelimesi, Fransızca “carriere” kelimesinden geliyor. Bir meslekte, zaman ve çalışma ile elde edilen aşama, başarı ve uzmanlık olarak tanımlamak mümkün. Yaşamımız boyunca yaptığımız tüm çalışmaların bütünü, kariyer olarak karşımıza çıkıyor. Üstlendiğimiz roller, görevler, bu görevlerin deneyim ile harmanlanması neticesinde bir nevi iş karnemiz olarak tanımlayabiliyoruz. Kariyerin anlamı tek olsa da insanlar arasındaki algısı farklılık gösterir. Kimine göre kariyer bir işte ilerlemekken, kimine göre daha üst mevkilere gelmektir. Bir başka bakış açısı ise “kendini geliştirmek” olarak görülebilir. Algı farklı oldukça kariyer kelimesinin kişideki etkisi de farklı olur. Sahi, nedir bu kariyer sahibi olmak?
Kariyer sahibi olmak nedir?
Yönetici olmak mıdır? Yoksa mühendis mi? Uzman olmak mesela, o da kariyer sahibi olmak mıdır? Konu kariyer sahibi olmak olunca yelpazemizdeki sorular nasıl da çeşitleniyor. Çok para kazanmanın da iyi bir kariyer sahibi olduğu görüşü arttıkça, kariyer kendi içinde anlamını yitiriyor gibi sanki. Kariyer kelimesi, kişinin kendi hayatı içinde ve hayatını kazandığı dalda bir noktadan diğerine ulaşmaktır aslında. Kariyer sahibi olmak için profesör, mühendis, uzman gibi ağır yüklü titrlere gerek olmayabilir. Eğer bir insan mesleğinde harcadığı zamanı, doğru adımlar ile büyüttüyse ve kendi dalında başarı elde etmişse o zaten bir uzmanlıktır. Kariyer kelimesinin kendi içinde ortak amaçları vardır. Bu amaçları şu şekilde sıralayabiliriz;
- Öncelikli olarak daha rahat bir yaşam standardı elde etmek için maddi kazanımlar
- Başarının verdiği kişisel doyuma erişebilmek
- Daha çok sorumluluk ve itibar kazanmak
- Başarılı olmak ve kendi dalında isim yapmak
Kariyer için sonu olmayan bir yol diyebiliriz. Çünkü “kariyerinin zirvesinde” ile başlayan cümlelerin öznesi dahi olsanız öğrenmenin sonu yoktur. Çalışma hayatı belki son bulur ancak öğrenme süreci sonsuzdur, aklımız bizimle olduğu sürece. Kariyer sahibi olmak için bol sertifikalı bir hayat güçlü bir güvencedir bu konuda mutabıkız. Ve fakat diploma sahibi olmamanın, kariyer sahibi olmaya engel olmadığı da terazinin öteki yanında. Peki iyi bir kariyer sahibi olmak için nelere dikkat etmek gerekir, biraz da bundan bahsedelim.
Kariyer sahibi olmanın yolları nelerdir?
20’li yaşlar, kariyer adımlarının ilk basamaklarını oluşturur. Aynı zamanda kanın en kaynadığı dönemler olduğunu düşürsek “kısa yoldan” kar etmenin derdine düşülebilen yaşlardır kimi zaman. Burada önemli olan adımı sağlam atmaktır; temeli sağlam atılan bina hangi darbe ile kolay yıkılır ki? Birkaç ipucu ile anlatalım.
1- Vizyonunuz olsun!
Web sitelerinde de çok sık rastlarız bu tabirlere; misyonumuz, vizyonumuz ve benzeri gibi. Hedefi olmayan, nereye gitmek istediğini bilmeyen insanlar bir anlamda yerinde saymaya devam eder. Hayal kurmaktan çekinmeyin. Çünkü o hayalleri bir gün yaşamanız da olası. Karşınıza çıkan fırsatları hayalleriniz ile ilişkilendirin. Eğer kendinize bir hedef belirlerseniz, bu uğurda yaptığınız çalışmalarda yorulmazsınız.
2- Mükemmeli hedeflemeyin!
Henüz 20’li yaşlarınızdaysanız hemen en iyisi olmayı beklemeyin. Yolunuzda uzun süreçler var bu süreçlerde kimi zaman düşecek, yorulacak ve belki de pes edeceksiniz. Mükemmeli hedeflerseniz bu düşmelerle çabuk demorilize olursunuz. Buradaki öncelikli hedefiniz “öğrenmek” üzerine olmalı. Gerekirse iş yükünüz fazla olsun, gerekirse uykularınız az. Öğrenme, sonsuz bir eylemdir. Öğrendiğiniz her şey size kariyer yaşamınızda bir artı olacaktır ve unutmayın o bilgiye nerede ne zaman ihtiyaç duyacağınızı bilemezsiniz. Bu nedenle her bilgiyi sünger gibi kendinize çekin.
3- Rol modeliniz olsun!
Mesela 40 yaşınızda “kim gibi biri” olmak istediğiniz hayal edin. Araştırın mesela… O kişi bu noktaya gelene kadar neler yaşamış, hangi sınavlardan geçmiş, hiç yılmış mı, hiç kendine inancını kaybettiği zamanlar olmuş mu? Okuduklarınız, sizi daha iyi motive edecektir. Unutmamak gerekir ki çoğu başarı hikayesi, başarısızlıktan doğmuştur. Kimse doğarken başarılı olmaz, kişi başarıyı “kendi” elde eder.
4- İsyan etmeyin!
Kariyerinizin ilk yıllarında bol sıfırlı bir banka cüzdanınız olmayabilir ya da hak ettiğinizden çok daha azını da alabilirsiniz. Birden fazla işi yüklenmiş giderken bu işlerin banka hesabınıza eşit oranda yansımaması muhtemeldir. Çünkü henüz yolun başında olduğunuz için işveren gözüyle “yetiştirilmek üzere” kategorisinde değerlendirilebilirsiniz. Bu süreçlerde çok para kazanamıyor olabilirsiniz ancak gelecek için kendinize yatırım yapıyorsunuz bunu da unutmayın.
5- Sabredin!
Kolay olmayabilir. Bazen sabrınız sınanabilir. Sizi bir türlü anlamayan insanlara da denk gelebilirsiniz. Ancak bu iş hayatı; her zaman mükemmel patron, muazzam iş arkadaşları ya da mutluluk çemberleri olmayabilir. İş hayatındaki dinamikler önemlidir ve dikkat edilmesi gereken grafiklerdir. Ne olursa olsun “öğrenme” hedefinizden hiçbir zaman vazgeçmemelisiniz.
Kendinize yapacağınız en önemli yatırım “iyi olmak ve öğrenmektir”. Unutmayın ki kariyer, sonu olmayan bir yolculuktur…