Şunu biliyoruz ki İngilizce artık “tercih sebebi”nden ziyade bir “gereklilik, olması gereken”. Eskiden İngilizce bilmek her zaman iş dünyasında bizi bir adım öteye taşırdı ve kariyer basamaklarını tırmanırken en önemli silahımızdı. Ancak değişen dünya, gelişen yeni teknolojiler ve eğitimler derken büyük bir döngünün içerisine giriyoruz, hatta çoktan o döngünün içerisindeyiz bile. Yabancı dil eskiden bir tercih sebebiyken artık neredeyse olağan karşılanacak kadar sıradanlaştı. Bugün bir iş görüşmesine gittiğinizde hele ki uluslararası bir platformsa İngilizce bilmek yeterli değil zaten olması gereken olarak düşünülebiliyor. İngilizcenin yanında bir ek dil daha aranır oldu. Ancak o zaman biraz daha farklı bir algı oluşabiliyor. Evet, İngilizce hala revaçta çünkü dünya dili ancak dediğimiz gibi bazı firmalarda artık ikinci dil, tercih sebebi olabiliyor. Bunun en önemli nedenlerinden biri de yazımızın başında değindiğimiz üzere “değişim”. Değişime hızla ayak uyduran bir Z kuşağı var haliyle artık ilerleyen süreçlerde teknolojinin de getirisiyle bambaşka bir dünyaya uyanacağız. Dün yapay zekânın ne demek olduğunu bilmezken, daha doğrusu henüz böyle bir teknolojinin varlığını bilmezken bugün yapay zekâ artık her yerde karşımıza çıkıyor. Öyle büyüdü ki bu furya, yapay zekâ mühendisliği geleceğin gözde mesleklerinden de biri haline geldi. Aslında tüm bu örnekler, değişim dünyasının bize açtığı pencerelerden biri. O pencerelerden baktığımızda hayatımıza başka kavramlar da giriyor. Örneğin yukarıda sözünü ettiğimiz İngilizce bilgisi, dallara ayrılıyor ve iş İngilizcesi denen bir kavram çıkıyor karşımıza. Bugün konumuz iş İngilizcesi. Kurumsal firmalarda ya da uluslararası şirketlerde bir jargon olan iş İngilizcesi hakkında bazı detaylara değineceğiz. Dilerseniz yazımıza önce iş İngilizcesi ne demek kısaca tanımlayarak başlayalım.
İş İngilizcesi ne demek, kısaca…
İş İngilizcesi nedir kısaca tanımlayarak başlayalım söze. İş İngilizcesi en temel tanımıyla; “İş hayatında kullanılan profesyonel İngilizcedir.” Şimdi bu tanımı biraz açalım. Profesyonel olmak farklı gündem maddelerini doğurur; rapor hazırlamak, sunum yapmak, konferans ve toplantılara katılmak ve benzeri gibi. Normal olarak konuşulan İngilizce, bu tarz profesyonel işler için yeterli olmayacaktır ki bu noktada devreye iş İngilizcesi girer. İş İngilizcesi yabancı müşterilerle ya da iş ortaklarıyla telefonda, e-mail yoluyla ya da yüz yüze konuşabilmek için yeterli seviyede olmalıdır. İngilizce iş yazışmalarında kullanılan bazı kalıplar da iş İngilizcesinin bir parçasıdır. İş İngilizcesinin odağı genel konular değil tamamen iş üzerinedir. Bu nedenle normal İngilizce ile farklı kavramlar içerir. İngilizce uluslararası bir dildir bu nedenle global şirketlerin ve bu şirketlerde çalışanların hakim olması gereken bir kavramdır. Bu sayede özgüven artar yanı sıra kişi kendini doğru bir şekilde ifade edebilir. Diğer bir deyişle akıcı bir iş İngilizcesi, pek çok bakımdan fırsat kapıları aralayacaktır. Yukarıda da sözünü ettiğimiz üzere normal konuştuğumuz İngilizce ile iş İngilizcesi farklıdır. Evet, ana yapı şüphesiz aynıdır ancak iş İngilizcesi denince araya farklı kelimeler ve ifadeler eklenir. Şimdi gelin iş İngilizcesi ile genel İngilizce arasındaki farklara odaklanalım.
İş İngilizcesi ile genel İngilizce arasındaki farklar nelerdir?
Genel İngilizce her seviyeye açıktır bu şu demek; İngilizce konuşabilmek için her kelimeyi bilmeye gerek yoktur zira zaten konuştukça sözlük bilgisi de ilerleyecektir. Genel İngilizce için belirli bir İngilizce seviyesi gerekli olmaz; “çat pat “ tabir edilen İngilizce ile dert anlatmak mümkündür özetle. Ancak konu iş İngilizcesine geldiğinde belirli bir seviye gerekir. İş İngilizcesi seviyesine geçebilmek için minimum Intermediate seviye bir İngilizceye sahip olmak gerekir. En azından İngilizce ’de belirli bir seviyeye ulaşmış olmak gerekir ki eklenen yeni kelimeler, dilin gelişmesine katkı sağlasın. Genel İngilizce “konuşma dili” ile öğretilebilir. Yani konuşarak, genel İngilizce ‘de belirli bir seviyeye gelinebilir. Ancak iş İngilizcesi ayrı bir kavram olduğu için mutlaka profesyonel bir bakış açısı gerektirir. Konuşma dilinde İngilizce kavramlar kolayca öğrenilebilir ancak iş İngilizcesi tamamen iş hayatına özgü içerikleri barındırır. Belirli bir İngilizce seviyesi bu nedenle olmalıdır. Genel İngilizcenin sınırı yoktur, herkes konuşabilir herkes öğrenebilir. İş İngilizcesi eğitimi ise daha çok kariyerinde yükselmek isteyen profesyoneller içindir. Bugün herkes İngilizce öğrenebilir ancak iş İngilizcesi tamamen iş hayatıyla ilgili olduğu için global iletişim kurma yolunda kendini geliştirmek isteyen profesyoneller içindir. Genel İngilizce öğrenirken asıl hedef İngilizce ifade yetisini kazanmaktır; dilbilgisi yapılarından başlar ilerleyen aşamalarda sözlü becerilere geçer. İş İngilizcesinde ise amaç iş hayatında akıcı iletişim kurmaktır. Bu iletişim sözlü, yazılı ya da yüz yüze olabilir; asıl hedef profesyonel bir şekilde sektörün gerekliliklerini İngilizce dile getirmektir. Genel İngilizce bir İngilizce kursunda öğrenilebilir ancak iş İngilizcesi için ayrı bir eğitim gereklidir ve eğitim veren kişiler kurumsal sektöre hakim profesyonellerdir.
İş İngilizcesi nasıl öğrenilir?
İş İngilizcesi için yukarıda da sözünü ettiğimiz üzere belirli bir İngilizce seviyesi gereklidir. İngilizce temel sağlam olduktan sonra üzerine inşa edilen iş İngilizcesi daha iyi sonuçlar verecektir. İş İngilizcesini öğrenmek için pek çok yol vardır. Bunlardan ilki elbette işi profesyoneline bırakmak yani iş İngilizcesi kursları. İş İngilizcesi kursları, iş İngilizcesini geliştirme noktasında oldukça yarar sağlayacaktır. Şunu unutmamak gerekir ki İngilizce dipsiz bir kuyu gibidir; her gün yeni bir şey öğrenilir, her gün yeni bir bilgi eklenir hafızamıza. Haliyle “tamamdır” demek için bir hayli uzundur gitmemiz gereken yol. İş İngilizcesini öğrenmek için kursa gitmek tek şart değildir elbette. Takip edilen konular ya da yapılan pratiklerle de iş dünyasının içindeyken iş İngilizcesi rahatlıkla öğrenilebilir. Öncelikli olarak yapmanız gereken online ve basılı kaynakları sürekli takip etmektir. Basılı kaynaklardan kastımız sektör dergileri olabilir örneğin. Online kaynaklar için de yine sektörde yer alan şirketlerin blogları ya da iş ve sektörel konularda yayın yapan içerik üreten web siteleri ziyaret edilebilir. En başında da söylediğimiz gibi bizler şanslı kesimdeniz; elimizin altında tıklanmayı bekleyen onlarca içerik var. Eskisi gibi sözlükleri karıştırmak ya da kocaman ansiklopediler, ders kitapları, eğitim notları gibi dokümanların içerisinde kaybolmak zorunda değiliz. Tek bir tıkla dünyayı avucumuzun içine sığdırabiliyoruz bu nedenle sosyal medya hesapları, blog sayfaları, web siteleri ya da iş hayatıyla ilgili yayınlar yapan onlarca içerik üreticisi ile direkt temas halinde olabiliyoruz. Sektörle alakalı bu tarz yayınları takip etmek yalnızca iş İngilizcesi için değil kariyerimize değer katmak için de oldukça önemlidir. Eğer sektörde yeni yeni emeklemeye başladıysak ve hedefimiz koşmaksa bu tarz içerikleri takip etmenin büyük faydasını göreceğiz. İş İngilizcesini öğrenmenin yolları elbette sadece okumakla olmayacak; konuşarak da pratik yapılabilir. Bunun için profesyonel bir destek de alabilirsiniz, video içerik sitelerindeki yayınları izleyerek de kendinizi geliştirebilirsiniz. Her halükarda pratik yaparak iş İngilizcesini öğrenme yolunda büyük bir adım atmış olacaksınız. Her gün aralıksız pratik yapmak, sektör ya da işinizle ilgili bilgi sahibi biriyle görüşmek, imkân olan her yerde İngilizce konuşmaya çalışmak, İngilizce sektörel filmler ya da diziler izlemek, mesleğinizle alakalı online video platformlarını takip etmek iş İngilizcesini geliştirmenin yollarından yalnızca birkaç tanesidir.
İş hayatında kullanılan İngilizce kalıplar
İş hayatında kullanılan kalıplar elbette sektöre bağlı olarak değişecektir. İş İngilizcesi kapsamında hazır olan bazı kalıplar vardır ve bu kalıplar hemen hemen her sektör için geçerlidir. Özellikle e-mail atarken ya da bir toplantı sırasında kullanılan hazır cümleler vardır. Örneğin ASAP kelimesi belki de en sık rastlananlarından biridir. Malum, iş dünyası zamanla yarışan bir dünyadır. Her şey “acil”dir, her şey “hemen”dir, her şey “önemli”dir vs. Haliyle zaman konusunda işin aciliyetini belirtmek de şarttır bir bakıma. Bunun için kullanılan kalıp ASAP kısaltmasıdır. As soon as possible (es suun es pasıbıl okunur). Yani en kısa sürede anlamına gelir. Bir işin yapılması için ASAP notu düşüldüğünde mümkün olan en kısa süre kast edilir. Bir diğer sık kullanılan mail kalıbı ise “FYI” dır. FYI ne demek hemen bahsedelim. For your information (for yor informeyşın okunur) şu demektir; “bilginize…” Bir durum hakkında bilgi verdikten sonra mail’in sonuna yazılır. Yine mail’in sonunda “thanks for your hospitality (tenks for yor hospitaliti okunur) ya da regards (rigards okunur) kalıplar kullanılır. Bu kalıpların hepsi teşekkür amaçlıdır. İş İngilizcesi mail kalıpları elbette birkaç cümle ya da kelime ile sınırlı değildir. Dediğimiz gibi sektöre bağlı olarak iş İngilizcesi yelpazesi de genişleyecek, çeşitlenecektir.