Yeni yeni normalleşmeye başlıyoruz. Dünyaca, ülkece üzerimizden bir virüs geçti demeye az kaldığını umuyoruz. Haziran itibari ile normalleşme süreci başladı. Birçoğumuz için de ofis zilleri çalmaya başladı. Dile kolay, çok zor günler yaşadık. Hayatımızda duymadığımız kelimeler girdi dilimize; bulaş olma, enfekte olma, entübe hasta derken konu nerelere vardı. Bazılarımız televizyondan olan biteni korkuyla izlerken bazılarımız bu korku senaryosunun başrolü oldu ve korona virüse yakalananlar listesinde yerini aldı. Birçok vatandaşımızı kaybettik, kalplerimize de bir hayli korku serptik. Şimdi yeni dünyamızda daha doğrusu yeni “normal”imizde maske takarak, ellerimizi daima dezenfekte ederek, sosyal mesafe kurallarına uyarak ve uzmanların söylediği her sözü adeta emir sayarak yaşamımıza alışmaya çalışıyoruz. Home Office çalıştığımız günlerde evimizde, güvenli alanımızda olmanın verdiği huzur ile daha rahat çalışıyorduk ancak işler de artık hızlandı. Ekonomimizin hareketlenmesi için çalışmaya yeniden başlamamız gerekiyor. Bu noktada ofise dönüş hazırlıkları başladı. Ofise dönüş beraberinde endişe de getiriyor ancak hep söylediğimiz gibi tedbirlere uyarak, önlemlerimizi alarak hayata yeniden başlamak durumundayız. İçimizdeki tedirginlik ile ilk ofis gününde istediğimiz verimi elde edemeyebiliriz. Korona virüs döneminde ofisteki verimi yükseltmek için birkaç pratik öneriye ihtiyacımız olabilir. Bunlardan birkaçını sizin için listeledik. İşte iş yerinde verimli çalışma ilkeleri, bir diğer deyişle ofiste verimi arttırmanın yolları…
- Havayı temiz tutun
Evet, belki daha önce dikkat etmiyordunuz ancak ofise gelir gelmez imkânınız varsa camları açarak işe başlayın. Temiz hava almak, motivasyonunuz olumlu yönde etkileyecektir. Ofis ortamında karbondioksit oranının yükselmesi kendinizi yorgun hissetmenize yol açabilir. Bu da işe başlama veriminize olumsuz etki edecektir. Bunun için önce temiz bir havalandırma sağlayın.
- Mandalina mucizesiyle tanışın!
Bazı kokuların modumuz üzerinde etkileri olduğu bir gerçek. Örneğin lavanta yağı bizi sakinleştirir ve rahat bir uykuya geçmemizi sağlar. Eğer konsantrenizin yüksek olmasını istiyorsanız turuncu meyvelerin mucizesi ile tanışmanın vakti. İster yağ olarak isterseniz de kolonya olarak mandalina ya da portakal kokusunu koklayın. Alerjiniz yoksa tabi! Mandalina kolonyası ya da mandalina yağı koklamak enerjinizi yükseltecek ve kendinizi daha motive etmenizi sağlayacaktır.
- Hareketli müzikler dinleyin!
Yeteri kadar üzüldük, endişelendik. Şimdi o yaşadıklarımızı kulağımıza küpe ederek geçmişte bırakıp bugüne odaklanmamız lazım. Enerjinizi yükseltmek için hareketli enstrümantal müzik seçimleri yapın. İşlere daha fazla sarılmanıza yardımcı olabilir.
- Masanızı yeşillendirin!
Biraz bitki herkese iyi gelir! Ofisinize taze çiçekler alabilirsiniz ya da sevdiğiniz bitkilerle masanızı yeşillendirebilirsiniz. Karşınızda güzel bir çiçek bahçesini andıran bir manzara olursa motive olma hızınız da artacaktır. Şunu unutmamak gerekir ki yaşayan canlılarla bir bağımız var. Geçtiğimiz yıllarda yapılan ofis binasının bitkili ve bitkisiz tarafında çalışanlar üzerinde yapılan bir araştırma tam da bunu söylüyor. Bitkilerin olduğu kısımda çalışanlar daha verimli ve etkinken, diğer tarafta çalışanların daha düşük verime sahip olduğu saptanmış. Bu demek oluyor ki bitkiler bizi, biz bitkileri seviyoruz!
- Gün ışığı ile aranızı iyi tutun!
Evlere kapandığımız aylarda güneş ışığına hasret kaldık. Eğer ofisini güneşe bakan bir kısımdaysa mutlaka kendinizi gün ışığına doğru çevirin. Gün ışığından faydalanan çalışanların daha yüksek bir performansta verim sağladığı düşünülüyor. Güneş önce bizi sonra modumuzu ısıtıyor yani!