Home Office sürecinde verimli çalışmanın yolları

Ülke olarak zor bir dönemden geçiyoruz. 14 gün kuralı, karantina kuralı, “evde kal” kuralı, bağışıklık sistemini güçlendirme kuralı, elleri 20 saniye yıkama kuralı, maske kuralı, tıbbi eldiven kuralı derken önümüz arkamız kurallar silsilesi. Corona virüs ile yoğrulduğumuz ve laf aramızda bir hayli de yoğrulduğumuz bir süreçteyiz. Corona virüsten korunmanın yollarını arşınlıyoruz, kendimizi izole ediyoruz, uzmanların uyarılarını dikkate alıyoruz ve bu süreci en sağlıklı şekilde atlatabilmek için elimizden geleni yapıyoruz. Bilinçli bireyler olarak hayatın bize kattığı “zorunlu sorumluluk” yasasına sonuna kadar uyuyor ve önce kendimizi sonra çevremizdekileri korumak adına sağlam adımlarla ilerliyoruz. Tabi bu süreçte, öte yandan hayat da bir şekilde devam ediyor. Evlerimizden çalışıyoruz, uzak masa üstü bağlantıları ile güne başlıyoruz. Online toplantılar, video konferanslar, e-postalar derken günlük rutinimizi aksatmadan ve mümkün olduğunca yüksek motivasyon ile sürdürmeye devam ediyoruz. Freelance çalışmaya alışık olanlar için durum çok farklı değil, onlar zaten rutinlerini oturttular. Ancak ve ancak… Ofis içi çalışmaya alışık olanlar için bu dönemin biraz bocalama dönemi olduğunu da itiraf etmek gerekiyor. Kalem etekler, şifon bluzlar ya da ayna gibi parlayan ayakkabılar, jilet gibi ütülenmiş takım elbiselerle işe gitmeye alışkın olan kesimin eşofman ve battaniye ile mail okuması takdir edersiniz ki oldukça sıra dışı. Uzmanların “evde kal” çağrısına uyuyor ve işlerimizi evden yürütüyoruz ancak gerek gündem, gerek corona virüs son durumları gerekse de sağlığımızı ve sevdiklerimizi koruma telaşıyla bazen tam olarak motive olamayabiliyoruz. Çalıştığımız yer evimiz dahi olsa, çalışma ortamımıza alışık olmayabiliriz haliyle yerimizi yadırgama ve rehavete kapılma durumu olabilir. Bu süreçte öncelikli olarak yapmamız gereken bu durumu elimizden geldiğince olağanlaştırmak olacaktır. Evet bir süre evdeyiz, evet bir süre evden çalışmak zorundayız. Bu bizim için “ama nasıl olacak” değil “çok güzel oldu” felsefesi olmalıdır. Bunun için de bu süreci atlatana kadar motivasyonumuzu yüksek tutarak işimize var gücümüzle sarılmalıyız. Bunun için ihtiyacımız olan sadece birkaç motivasyon artışı, hepsi bu. Peki evde çalışırken nasıl verimli olabiliriz ve bu süreci nasıl kotarabiliriz? İşte bu noktada size birkaç önerimiz olacak. 

● Günlük ev kıyafetlerinizi giyin!

Belki sizin için çok gereksiz bir detay olabilir ancak evden çalışırken en büyük şikayetlerden biri rehavete kapılmaktır. Evde giyilen salaş kıyafetler, pijamalar ve benzeri ev kıyafetleri ile kendinizi daha az konsantre hissediyor olabilirsiniz. Evet, kravat takmayın ancak çok da boğulmayın kıyafetinizin içinde. Günlük, sokağa da çıkarken giyebileceğiniz rahatlıkta bir kıyafet giyin. Bu hem motivasyonunuza etki edecektir hem de iş veriminizi arttırmanıza yardımcı olacaktır. Evet, basit bir kıyafet değişimi dahi motivemize olumlu yansıyabilir şu dönemde.

● Çizelgenizi oluşturun!

Bu sefer çizelgenizi çalışma saatleriniz üzerine planlayın. Çalışma saatlerinizi baştan sıkı tutarsanız bir süre sonra mental ve fiziksel olarak da kendinizi adapte olmuş hissedeceksiniz. Örneğin iş saatiniz normalde kaçta başlıyorsa yine aynı saatte başlayın. Nasılsa evdeyim azıcık geç başlarım diyerek işlerinizi ötelemeyin. Bu süreçte disiplini elden bırakmamak önemli.

● Ruhunuzu besleyin!

İtalya’da karantina altında kalan hastalara ya da gözetim altında tutulanlara yapılan müzik ziyafetini hatırlayın. Müzik ruhum gıdasıdır klişesini canlı örneklere deneyimlediğimiz şu süreçte işe başlamadan önce ya da çalışırken hafif bir müzik açmak motive edecektir ruhunuzu. Müzik dinlerken kafanız karışıyor ve çalışamıyorsanız bu durumda jazz, klasik müzik ya da rahatlatıcı meditasyon müzikleri dinleyebilirsiniz. Böylece hem konsantreniz daha artacak hem de mental olarak daha rahat hissedeceksiniz.

● Gözünüzü dinlendirin!

Burada kastımız gözünüzü yoran dağınıklıklardan uzak durmanız. Çalışma masanızın düzenli olması, iş şevkinizi de olumlu etkileyecektir. Dünden kalan kahve fincanı, boş su şişeleri, yarısı dolu yarısı boş çay bardakları ile donatılmış (!) bir masa ile çok motive olmayı beklemeyin. Burada önemli olan derli toplu ve yalın olmak. Bu nedenle çalışma masanızı daima toplu bırakmaya özen gösterin.

● Yarını planlayın!

Günlük çalışmanız bittikten sonra yarını planlayın. Böylece ertesi gün “nereden başlasam” cümlesinin verdiği kafa karışıklığını ve dolaylı olarak motivasyon kaybını önlemiş olursunuz. Rutin işleriniz bittikten sonra kısa bir çalışma yapın ve yarın neler yapmanız gerektiğini not alın. Yarını ve hatta mümkünse haftayı planlamak, çalışma düzeninize olumlu yansıyacak ve vakit kaybını önleyerek daha verimli çalışmanıza olanak sağlayacaktır.

● Teknolojiden yararlanın!

Teknolojinin yararlarını deneyimlemenin tam zamanı. Ekibi uzaktan yönetmek ya da bir ekibin parçası olmak sizin için yeni bir tecrübe olabilir. Kimse doğar doğmaz lider olmuyor. Ofis ortamından uzak çalışırken hele ki bir ekip çalışması yapılıyorsa pek çok tool’dan yardım alınabilir. Şirketinizi için uygun olan sistemi seçebilir ve çalışmalarınızı bu sistem üzerinden gerçekleştirerek bir anlamda işlerin daha hızlı yürümesini sağlayabilirsiniz. Skype, Google Hangouts ve çok daha fazlasından yararlanabiliriz.

● Moral, moral, moral…

Bu aralar en ihtiyacımız olan şey nedir diye sorsalar ilk 5’te “moral” kelimesini sayabiliriz. Moral ve motivasyon, hayat çarkımızın en önemli dişlilerinden. Evet, zor bir dönemden geçiyoruz. Tamam, ailemizi ve sevdiklerimizi özlüyoruz. Bu süreçte kendimizi iyice dibe çekmenin hiçbir şeyi değiştirmeye etkisi olmayacaktır. Bunun bir süreç olduğunu bilmeli ve her şeye rağmen morali yüksek tutmanın yollarını arşınlamalıyız. Bir gün bitecek ancak o güne kadar güçlenmeye devam edeceğiz ve bu sınavdan başarılı çıkmak için elimizden geleni yapacağız. 

Biraz zaman…

También te puede interesar

¿Quieres saber cómo será el futuro del empleo?

Suscríbete a nuestro blog y mantén tu CV y tus capacidades profesionales al día, para afrontar los retos del futuro.